Blog
Blog
Atölye de Yine Yeni Yeniden Görüşmek Üzere
Atölye de Yine Yeni Yeniden Görüşmek Üzere
10 Mayıs 2020, 21:18

Son dönemlerde yaşadıklarımız ilginç, hatta hayli ilginç. Bu süreçte evlerimize kapanmak zorunda kaldık. Mecburi olarak yapacaklarımız kısıtlandı, özgürlüğümüzden belki de hiç bu kadar uzaklaşmamıştık. Önceden basit, standart ya da sıradan gördüğümüz bir çok şeyin kıymetini daha çok anladık. Meğerse onlar hiçte baside indirgenecek şeyler değillermiş. En azından ben böyle düşünüyorum...  

Yani sokakta çıkıp yürümek, bir arkadaşınla bir mekanda kahve içmek, sohbet etmek, dertleşmek, alışveriş sonrası satın aldıklarını göstermek ya da arabana atlayıp hemen yakın bi yerlere gitmek, belki de herkesten ve her şeyden uzaklaşıp sakinliği ve sessizliği dinlemek... Belki de ziyaretlerde bulunmak, aileni görmek, anneni dinlemek, yine babanın nasihatları ile hayata dair öğretiler elde etmek... Kimi zaman sürünerek gittiğimiz işe oflaya puflaya yine  gitmek. Aracın yoksa altında toplu taşıma beklemek, gelmediği zaman sinirlenmek...

Öğlen ne yiyeceğine bir türlü karar verememek, her defasında farklı bir şey yemek isteyip yine aynı yerden aynı ya da bir benzer yemeği söylemek...

Rutin dediğimiz işler devam eder, ev için bi takım alışverişler yapman gerekir, belki de üşenirsin yapmazsın, onun yerine ya kendi kendine ya da bir arkadaşınla buluşur bir kaçamak yaparsın, bi şeyler ısmarlarsın ya da o kişi sana ısmarlar. Belki çok önemli şeyler konuşmazsınız fakat sizin için o  an tam bir terapidir. 

Evine gelirsin, sıradan bir gündür, aynıdır, birbirinin tekrarı gibidir. En rahatlarını giyersin en rahat ettiğin evinde. Ev halkı varsa onlarla günün bir analizini yaparsın. Evcil hayvanın varsa onunla da ilgilenirsin. Ne çok özlemiştir çünkü o seni, onun da ihtiyaçları vardır çünkü, büyük bir olgunlukla onunla ilgilenirsin. İlerleyen saatlerde artık kendinle ilgilenmek istersin.  En rahat ettiğin köşeyi seçersin kendine... 

Sosyal medya paylaşımları, kim ne paylaşmış, sen ne paylaşacaksın düşünceleri sarar aniden. Kahvenden yudum alırsın... Saat ilerler ve gün belki de görece bir şekilde sıradan biter... 

Meğer bu sıradan anlar ne kadar da kıymetliymiş...

Bu sıradanlıkların hepsini çok özledik, doğada vakit geçirmeyi çok özledik, çiçek koklamayı, çiçek toplamayı çok özledik, derin derin nefes almayı çok özledik . . .

Özgürlüğümüzü çok özledik, şehrimizin sokaklarını mekanlarını çok özledik, bize terapi gibi gelen atölyelerimizi çok özledik... 

Daha güzel günlerde atölye de yine yeni yeniden görüşmek üzere...